Anonim Şirket ve Pay Kavramı
Yazan: Admin | 08 Haziran 2019
Anonim Şirket ve Pay Kavramı

ANONİM ŞİRKET VE PAY KAVRAMI

Şirketler, ekonomisi gelişmiş toplumlarda olmazsa olmaz niteliktedir. Ülkemizde de şirketler ticari faaliyetlerde çokça öne çıkan müesseseler olarak yer almaktadır. Şirketler kendine özgü farklı farklı türlere ayrılmaktadır. Yine ülkemizde şirketlerin en yaygın olan çeşidi Anonim Şirkettir. Bir örnekle belirtmek gerekir ki avukatlık ortaklıkları anonim şirket yahut herhangi bir şirket değildir. Ad- Hoc Hukuk olarak, Bursa veya Erzurum illerinde şirket danışmanlığı ve ticari davalarda da çalışmaktayız. Ticaretin neredeyse olmazsa olmazı haline gelen uyuşmazlıkların,  avukat ve hukuk büroları marifetiyle dava yoluyla çözülmesi daha sağlıklı olabilir. Bursa Barosu Avukatı Berat Barulay bu konuda: " Anonim şirketlerde avukat tutma zorunluluğu vardır. Kanımızca yoğun olarak karşımıza çıkan uyuşmazlıkların çözümü için avukatlar en iyi yardımı sağlayacağından isabetli bir düzenleme yapılmıştır." demektedir. Erzurum Barosundan Avukat Emin Kırıcı:"  Söz konusu sorunlar uzmanlık gerektireceğinden şehrine göre, örneğin Erzurum'daki şirketler yine o ildeki avukatların danışmanlığıyla o yer mahkemelerinde çözülmelidir." şeklinde yorumda bulunmaktadır. Adaletin tecelli etmesi bakımından anonim şirkete ortak kişilerin avukata danışması elzemdir.

 

Yazımızda kısaca anonim şirketin dayandığı esaslar ve özellikle bu şirketlerde ortaklara ait payları incelemekteyiz. 

            Sermaye Sistemleri

            1- Sabit sermaye sistemi: Bir diğer adı esas sermaye sistemidir. Sabit denilmesinin nedeni, önceden belirli bir sermaye ile şirketin kurulması ve bu sermayenin kolay kolay değişmemesidir. Yani bu sabit sermayenin değiştirilebilmesi için genel kurul kararına ihtiyaç duyulur.

            2- Kayıtlı sermaye sistemi: Oynayabilen bir sermaye sistemi öngörülmüştür. Yani yönetim kurulunun kararı ile sermayenin belirlenen aralıkta(kayıtlı sermayeye kadar çıkarılabilir) gidip gelebilmesi söz konusudur. (genel kurul kararı olmaksızın sadece yönetim kurulu kararı yeterlidir.)

Sermaye nakit ile ifade edilecektir. Burada çok önemli bir durum söz konusudur. TTK 127’inci maddede sermaye koyma borcunun konusu ifade edilmiştir. Şirkete sermaye olarak neler getirilebilir sorusunun cevabını bize TTK m.127 vermektedir.

   TTK m.127: “(1) Kanunda aksine hüküm olmadıkça ticaret şirketlerine sermaye olarak;

  1. a) Para, alacak, kıymetli evrak ve sermaye şirketlerine ait paylar,
  2. b) Fikrî mülkiyet hakları,
  3. c) Taşınırlar ve her çeşit taşınmaz,
  4. d) Taşınır ve taşınmazların faydalanma ve kullanma hakları,
  5. e) Kişisel emek,
  6. f) Ticari itibar,
  7. g) Ticari işletmeler,
  8. h) Haklı olarak kullanılan devredilebilir elektronik ortamlar, alanlar, adlar ve işaretler gibi değerler,
  9. i) Maden ruhsatnameleri ve bunun gibi ekonomik değeri olan diğer haklar,
  10. j) Devrolunabilen ve nakden değerlendirilebilen her türlü değer,

konabilir.”

J bendindeki hükme baktığımız zaman “devrolunabilen ve nakden değerlendirilebilen her türlü değer” dediği için burada numerus clausus (sınırlı sayı) ilkesi geçerlidir diyen yazarlar mevcuttur.

  Bilindiği gibi bu madde de genel hükümler içerisindedir. Genel hükümler doğrudan şirkete uygulanmazlar. Şirket için öngörülen özel hükümler varsa önce onlar uygulanır, ihtiyaç söz konusu olursa da genel hükümler uygulama alanı bulacaktır.

  TTK m.127’de sayılan sermaye unsurlarından hangileri anonim şirkete sermaye olarak getirilemeyecektir?

-           e bendindeki kişisel emek unsuru

-           f bendindeki ticari itibar

-           a bendinde her türlü alacaktan bahsedilmektedir. Ancak anonim şirkete vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olarak getirilemezler.

-           c bendine taşınır ve her çeşit taşınmazın sermaye olarak getirilmesi söz konusu iken, anonim şirkete ilişkin özel hükümlere baktığımız zaman taşınmaz üzerinde herhangi bir sınırlı ayni hak kurulmamış olmalıdır. Dolayısıyla taşınmazın, taşınırın üzerinde bir ipotek varsa, rehin varsa bunlar artık anonim şirkete sermaye olarak getirilemeyecektir.

              Anonim şirkete getirilen sermaye mutlaka TL cinsinden ifade edilmek zorundadır. Neden?

             Çünkü anonim ortaklıkta sınırsız sorumluluk söz konusu değildir. Sınırsız sorumluluk olsaydı eğer TL cinsinden ifade edilmesine de gerek olmayacaktı. Örneğin: Adi ortaklığa emek sermayesi getirebiliyoruz. Bunun TL cinsinden bir karşılığı yok, zaten olmasına da gerek yok. Çünkü, zaten alacaklı o şirkette her türlü sorumluluğun altına sınırsız olarak giriyor. Oysa, anonim şirkette şirket alacaklılarının teminatını şirketin malvarlığı oluşturur. Şirketin malvarlığı da ortakların getirdiği değerlerden oluşur. A nakit sermayesi getirdi, B taşınmaz sermayesi getirdi, C fikri mülkiyet hakkı getirdi, bir diğeri taşınır getirdi. Bunların her birinin TL cinsinden değeri tespit edilebilir. Buna rağmen emek sermayesinin karşılığı nakit olarak tespit edilemeyeceği için, anonim ortaklığa sermaye olarak getirilemez.

            Sabit sermaye sisteminde asgari 50 bin TL, kayıtlı sermaye sisteminde ise asgari 100 bin TL’lik sermayenin getirilmesi gerekir. Bunun istisnaları bulunmaktadır, örneğin bir banka kurabilmek için 30 milyon TL asgari sermayenin olması gerekir.

Kanun koyucu ilginç bir şekilde kanunda bazen pay deyip çıplak payı kast ediyor, bazen de sadece pay kavramını kullanarak pay senedini kastediyor. Bu noktada karışıklıklar ortaya çıkabiliyor ne yazık ki!

Payın üç anlamı vardır.  Yukarıda ilk ikisi (çıplak pay, pay senedi) sayıldı. Üçüncüsü ise ortaklık statüsüdür.

Pay senedi ile çıplak pay arasındaki fark nedir?

Kıymetli Evrak hukukunda kurucu kıymetli evrak ve açıklayıcı kıymetli evrak konuları vardır.

Kurucu kıymetli evrağın klasik örneği kambiyo senetleridir. Açıklayıcı kıymetli evrağın klasik örneği ise anonim ortaklık pay senetleridir.

Siz bir anonim şirket kurdunuz ve şirketteki payınız belli. Şirketi kurduktan üç ay sonra pay senedi bastırdı şirket. Pay senedi dediğimiz senet, pay hakları o senetle birleşiyor ve payı devredebilmeniz için o senedi de devredebilmeniz gerekiyor. Senet kimde ise ortaklık hakları da onda olacaktır. Adi senette; Siz kendi aranızda bir alım-satım gerçekleştirdiniz, bunu gösterir şekilde de bir adi senet düzenlediniz daha sonra da adi senedi kaybettiniz. Buna rağmen ödeyip makbuz alsanız borcunuz sona erecektir, çünkü bu senet bir adi senettir. Ancak kıymetli evrakta böyle değildir. Kıymetli evrakta senedin ibrazını istemek zorundasınız. Eğer senetteki borcu ödeyecekseniz, ödediğiniz vakit senedi almanız gerekir. Almazsanız, hukuken o borcu tekrar ödemek zorunda kalabilirsiniz.

            Şirket kurulduğu zaman şirket ortağının var olan payına çıplak pay denir.

            Üç ay sonra bu payları şirketin senede bastığını düşünecek olursak. Buradaki kıymetli evrak türü açıklayıcıdır. Çünkü zaten var olan ortaklık hakkımız senette kendine yer bularak görünür hale geldi. Dolayısıyla var olan bir ortaklık hakkı çıplak iken, üç ay sonra pay senedine bastırılmak suretiyle hakkı yazı ile ortaya koyduk.

Pay ve pay senedi arasındaki ilişkiyi bu şekilde ifade etmemiz mümkündür.

Çıplak pay: Henüz senede bağlanmamış pay anlamına gelmektedir. Çıplak pay senedine büründürüldüğünde kendisine ekstra bir hak tanınmıyor. Sadece payın tedavülünü kolaylaştırmaktadır. Çünkü kıymetli evrakın amacı odur. (Yani payın pay senedi haline getirilmesinin gayesi tedavül edilebilmesini sağlamaktır.)

Çıplak payı normal şartlarda devretmek için pay devri sözleşmesi imzalamak gerekmektedir, pay defterine bunu işleyerek ortaklığa karşı payı devredilebilmiş olduğumuzdan bahsedebilelim. .Çıplak payın hamiline yazılı pay senedine bağlandığını düşünecek olursak, artık senedi ciro( Erzurum’dan Avukat Emin, Bursa’dan Avukat Berat’a devrediyorum. İmza) dahi etmeksizin elden teslim ile devretmiş olacağız. Bu yol ile şirketteki payın devri olağanüstü bir şekilde kolaylaştı. Sadece bir senedin devri ile payın devrinin mümkün hale getirildiğini görüyoruz.

Demek ki çıplak pay ile pay senedi, sahibine aynı hak ve yükümlülükleri yüklemekle birlikte, pay senedi payın tedavülünü kolaylaştırabilmektedir.

Kaydî pay, sistem üzerinde tutulan, ayrıca bir senede, evraka basılmayan paydır. Kaydi payları bünyesinde bulunduran kuruluş, Merkezi Kayıt Kuruluşu’dur.   Pay senetleri ile alakalı uyuşmazlıklarınızı çözümleyebilecek kimseler avukatlarınızdır.

Bize Hemen Ulaşın

Barulay Hukuk Bürosu, başta Bursa olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinde yerel hukuk bürolarıyla işbirliği halinde olduğu hukuk bürolarıyla müvekkillerine hizmet vermektedir.